Bağcılık dünya genelinde sürekli büyüyen ve önemi fark edilen bir alan haline gelmiştir. Ülkemiz için de her geçen gün daha da önem taşımaktadır. FAO verilerine göre 2014 yılında dünyada 71.280.000 dönüm bağ alanı yer almaktadır. Dünya bağ alanında %7 orana sahip ülkemiz 4.680.000 dönümle dünyada 5. sırada yer almaktadır.
Sofralık üzüm üretiminde verilere göre Alaşehir, ülkemizde merkez konumunda olduğu görülmekte olup sofralık üzüm ihracatında da başı çekmektedir. Alaşehir yöresinde üretilen sofralık üzümün kalitesi dünya piyasasında oldukça talep edilen ve tercih edilen tarım ürünleri arasındadır. Ancak ürünün üretiminden pazarlanmasına kadar ki süreçte ciddi sorunlarla karşılaşılmaktadır. Bu sorunlar dünya piyasasındaki rekabet gücünü olumsuz yönde etkilemektedir. Bu sorunların içerisinde öncelikli olarak karşımıza en önemli sorun pazarlama sorunları çıkmaktadır.
Yörede küçük ve dağınık şekilde olan üzüm üreticisi, yaş üzüm ihracatı yapan firmalar, tüccarlar karşısında ekonomik menfaatini koruyamamaktadır çünkü ürününü pazarlamada ciddi sıkıntılar yaşamaktadır. Üretici üretmiş olduğu üründe fiyat belirleyen değil fiyat kabul eden taraf olduğu görülmektedir. Buda üzüm fiyatlarının düşük ve istikrarsız olması, piyasada ödeme garantisinin olmaması ve ödemelerin çok geç yapılmasına neden olmaktadır.
Örgütlü olan tüccar, aracı karşısındaki çok sayıda ve dağınık olan üreticinin pazarlama sorunlarını aşmak için, bağcılığı ve ekonomik geçimini sürdürebilmesi için maddi manevi güç birliğine gitmesi gerekli görülmektedir.
Kısaca yörede bir yaş üzüm pazarlama kooperatifi kurulmasının gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Bu sayede sofralık yaş üzüm üreticileri bir kooperatif işletmesi çatısı altında toplanarak, güçlerini birleştirerek sorunlarına çözüme ulaştıracaktır. Dünyada gelişmiş ülkelerde tarım ürünleri kooperatifler aracılığı ile pazarlanmaktadır. Unutmayalım ki kooperatifler piyasada denge ve istikrar unsurudur, fiyatta söz sahibidir. Kooperatifler üreticiyi korumak için vardır. Kooperatifçilik olmadan tarımda gelişme, istikrar ve ekonomik büyümeden söz edilemez. Yörede kooperatifin kurulmasının zorunlu hale geldiği çok açık görülmektedir. Bir an önce kooperatifin kurulması için projelerin yapılması, adımların atılması gerekmektedir.
Peki yöreye kooperatifin kurulması için ne yapılmalı? Ziraat odası, İlçe Tarım, Ticaret borsası, belediye, kaymakamlık ve üniversitelerle vb. kurumlarla beraber proje oluşturarak yöredeki üreticilere önderlik yapılmalıdır. Birlikten kuvvet doğar, birlik olmak da kooperatifçilikten geçer.
birlik olamadğımızdan kaybettikya. kooperatif olsa keşke