Geçtiğimiz yıllarda Finlaniya, Almanya, Fransa, İngiltere ve Kıbrıs gibi ülkelere ihracatı yapılan cennet elması hurması , günümüzde iç piyasaya yetmiyor.Çikolata üretiminde kullanılmaya başlanan cennet elması üreticileri, talepleri karşılamakta zorlanıyor. Yaklaşık Bin dönüm alanda üretimi yapılan Alaşehir Kavaklıdere Cennet Elması Hurması rekoltesi yaklaşık 350 ton olarak tahmin ediliyor.
ALAŞEHİR’DE ÜZÜME ALTERNATİF OLARAK YETİŞTİRİLDİ Alaşehir’de Sultaniye üzüme alternatif ürün olarak üretilen ve son yıllarda üzüm bağlarının sökülüp cennet elması dikildiği Kavaklıdere Mahallesi’nde cennet elması alanları bin dönüme ulaştı. Her yıl artarak devam ediyor. Kavaklıdere Mahallesi bölgesine has mikro iklim rüzgar akımı nedeniyle cennet elmasının renk, tat ve aroması bakımından diğer bölgelerden ayrılan ve bu özellikleriyle daha çok tercih edilen Alaşehir Kavaklıdere cennet hurması üretiminin her yıl arttığını , üzüm bağları sökülüp yerine cennet elması dikildiğini belirten Cennet Elması üreticisi ve satıcısı Dursun Uysal, “Yaklaşık sekiz yıl önce yeğenim Melek Hanım(Yılmaz) evinin balkonunda kuruttuğu 40 kg kadar cennet elması ile bu hikaye başladı. 
“KÜÇÜK BİR ALANDA SERA İLE BAŞLADIK”40 metrekarelik bir alanda sera ile başladık, 7-8 yıl sonra 800 metrekare alanı olan sera yaptık. Seralarda yaklaşık 70 ton cennet elmasını kurutup pazarlayabiliyoruz. Geçtiğimiz yıllarda Finlandiya, Kıbrıs, Fransa, Almanya gibi ülkelere ihracat yaptık. Ancak iç piyasada talep artınca ihracattan daha ziyade, iç piyasada talepleri karşılayamaz hale geldik.En önemlisi çikolata sektöründe ham madde olarak kullanılmaya başlandı. Geçen yıl 12 Ton verdiğimiz çikolata fabrikası bu yıl 20 ton talep ederek taahhüt verdik. Daha ileriye götürebilmek için mücadelemizi sürdürüyoruz. Cennet hurması sektörü bu bölge için ayrı bir gelir kaynağı oldu. Özellikle bayanlarımıza ev ekonomisine katkı sağlamak için ayrı bir iş sektörü oluşturuldu. Her gün ortalama 20 kadın çalışıyor ve bu süre yaklaşık bir ay sürüyor. Bizim yıllık bir maliyetimiz var mazot,ilaç ve işçilik gibi, bu maliyetler doğrultusunda da bu yıl fiyat beklentimiz 10 Euro. Bunun altındaki fiyatlar bizi üzer. Antep fıstığı yerinde 90-100 lira ama tezgahta 800 TL. Böyle bir ticari anlayış hem bizi mağdur eder, hem de çevremizdeki işçilere faydalı olamayız. CENNET ELMASININ HİKAYESİ 1946 YILINDA BAŞLIYOR Cennet Elması bölgemize 1946-47 yıllarında gelmiş. Buralı olan rahmetli emekli Şerafettin başçavuş Yalova’a astsubay okuluna gidiyor. Orada bu meyveyi görerek 10 ağaç getiriyor. Eşine dostuna dağıtıyor. 1980 yılına kadar bu şekilde birer ikişr ağaçla çevreye yayılıyor. 1980 yılından bu yana bölgemizde Bin dönüme ulaştı. Rekolte geçen yıl 250 ton civarındaydı, bu yıl 300-350 ton civarında bekliyoruz. Yeğenim Melek Hanım’ın tesadüfen balkonunda kuruttuğu elma ile de düntya çapında sesimiz duyuldu, dedi.Cennet elması soyan ve kurutulmak için asan kadın işçiler, burada hem oturuyoruz , hem para kazanarak ev ekonomisine destek oluyoruz” diyerek, mutluluklarını dile getirdiler.
ALAŞEHİR’DE ÜZÜME ALTERNATİF OLARAK YETİŞTİRİLDİ Alaşehir’de Sultaniye üzüme alternatif ürün olarak üretilen ve son yıllarda üzüm bağlarının sökülüp cennet elması dikildiği Kavaklıdere Mahallesi’nde cennet elması alanları bin dönüme ulaştı. Her yıl artarak devam ediyor. Kavaklıdere Mahallesi bölgesine has mikro iklim rüzgar akımı nedeniyle cennet elmasının renk, tat ve aroması bakımından diğer bölgelerden ayrılan ve bu özellikleriyle daha çok tercih edilen Alaşehir Kavaklıdere cennet hurması üretiminin her yıl arttığını , üzüm bağları sökülüp yerine cennet elması dikildiğini belirten Cennet Elması üreticisi ve satıcısı Dursun Uysal, “Yaklaşık sekiz yıl önce yeğenim Melek Hanım(Yılmaz) evinin balkonunda kuruttuğu 40 kg kadar cennet elması ile bu hikaye başladı. “KÜÇÜK BİR ALANDA SERA İLE BAŞLADIK”40 metrekarelik bir alanda sera ile başladık, 7-8 yıl sonra 800 metrekare alanı olan sera yaptık. Seralarda yaklaşık 70 ton cennet elmasını kurutup pazarlayabiliyoruz. Geçtiğimiz yıllarda Finlandiya, Kıbrıs, Fransa, Almanya gibi ülkelere ihracat yaptık. Ancak iç piyasada talep artınca ihracattan daha ziyade, iç piyasada talepleri karşılayamaz hale geldik.En önemlisi çikolata sektöründe ham madde olarak kullanılmaya başlandı. Geçen yıl 12 Ton verdiğimiz çikolata fabrikası bu yıl 20 ton talep ederek taahhüt verdik. Daha ileriye götürebilmek için mücadelemizi sürdürüyoruz. Cennet hurması sektörü bu bölge için ayrı bir gelir kaynağı oldu. Özellikle bayanlarımıza ev ekonomisine katkı sağlamak için ayrı bir iş sektörü oluşturuldu. Her gün ortalama 20 kadın çalışıyor ve bu süre yaklaşık bir ay sürüyor. Bizim yıllık bir maliyetimiz var mazot,ilaç ve işçilik gibi, bu maliyetler doğrultusunda da bu yıl fiyat beklentimiz 10 Euro. Bunun altındaki fiyatlar bizi üzer. Antep fıstığı yerinde 90-100 lira ama tezgahta 800 TL. Böyle bir ticari anlayış hem bizi mağdur eder, hem de çevremizdeki işçilere faydalı olamayız. CENNET ELMASININ HİKAYESİ 1946 YILINDA BAŞLIYOR Cennet Elması bölgemize 1946-47 yıllarında gelmiş. Buralı olan rahmetli emekli Şerafettin başçavuş Yalova’a astsubay okuluna gidiyor. Orada bu meyveyi görerek 10 ağaç getiriyor. Eşine dostuna dağıtıyor. 1980 yılına kadar bu şekilde birer ikişr ağaçla çevreye yayılıyor. 1980 yılından bu yana bölgemizde Bin dönüme ulaştı. Rekolte geçen yıl 250 ton civarındaydı, bu yıl 300-350 ton civarında bekliyoruz. Yeğenim Melek Hanım’ın tesadüfen balkonunda kuruttuğu elma ile de düntya çapında sesimiz duyuldu, dedi.Cennet elması soyan ve kurutulmak için asan kadın işçiler, burada hem oturuyoruz , hem para kazanarak ev ekonomisine destek oluyoruz” diyerek, mutluluklarını dile getirdiler. 
